Yazı
Yazar : Vedat UZUNER
305 Görüntülenme
Şehri yaşanılmaz kılmak
Vedat UZUNER
Şehri yaşanılmaz kılmak
Vedat UZUNER

Şehirleri kuranlar da yaşatanlar da insanlardır. Şehrin ışıkları, köprüleri, yolları, binaları, sokakları, caddeleri, insan elinde hayat bulur. Bu anlamda Trabzon’a hayat verenlere ve özellikle Türkiye’nin en temiz şehri seçilmesine katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum.
Şehirleri yaşatan insanlar aynı zamanda şehirleri öldürenler olabilir mi? Şehirler aynı zamanda medeniyetin de aynası ise insanlar kendi medeniyetlerini ortadan kaldırmak için çaba gösterir mi? Sorular çoğaltılabilir ama cevap maalesef tek: Evet.
Bir şehirde kar amacı gütmeden yapılması gereken toplu taşımacılığı neredeyse sadece şahısların eline bırakırsanız,
Şehrin, tarihin tanığı olan eserlerini korumaz, tarihe olan vefanızı göstermez ve bu eserleri kaderine terk ederseniz,
Şehrin fatihinin fetihle ilgili kitabesini şehrin göbeğinden kaldırıp atarsanız,
Şehirde bacasız fabrika işlevi gören, şehir esnafının velinimeti olarak kabul edilmesi gereken öğrencileri özellikle üniversite öğrencilerini görmezden gelirseniz ve onlara gereken kolaylığı göstermezseniz,
Şehrin kan damarları olan yolların bakımını gereği gibi yapmadığınız gibi üzerini de hız kesici engellerle doldurursanız,
Bir yandan kentsel dönüşüm için binaları yıkıp mahalleleri ortadan kaldırırken bir yandan da ‘Boztepe’ gibi bir kentleşme modeli ortaya çıkarırsanız,
Islah etmek için derelerin içindeki binaları yıkarken yerlerine koca koca apartmanlar dikerseniz,
Şehirlerin akciğerleri olan ağaçlara saygı göstermez; bir kısmının köklerini betonlarla sıkıştırırken bir kısmının da gövdesine beton dökerseniz.
Şehrin vitrini konumundaki Uzun Sokak’ta insanları rahatsız edecek davranışlarda bulunur, medenice uyarılmayı hakaret sayarsanız,
Kravatla, ceketle medeni olunamayacağını anlamaz, içtiğiniz sigaranın izmaritini, açtığınız bir paketin ambalaj atığını sokağa rastgele atarsanız,
Sürdüğünüz arabanın camlarını dibe kadar indirir, müziği sonuna kadar açarsanız,
Korna çalmakla sıkışan trafiğin açılacağı gibi anlamsız bir yaklaşımı benimserseniz,
Sizin düğün ya da eğlencenizin olduğu bir durumda başkasının hastası olabileceği ihtimalini göz önüne almaz, hoyratça havai fişek patlatır, gürültü ederseniz,
Balkondan silkelediğiniz halı ya da sofra bezinin, alt komşunuzun yemek veya kahvaltı tabağını doldurabileceğini akıl edemezseniz.
Rastgele, ‘beş dakka’ diye bıraktığınız aracın bir başka araç ya da ambulansın yolunu kapatacağını düşünemezseniz.
Şehre göç, sadece bedeni ve eşyayı taşımakla tamamlanamıyor. Şehrin kültürü ve yaşam tarzıyla, kurallarıyla sahip olunanların da yer değiştirmesi gerekiyor. Şehir medeniyettir, şehirli insan da medeni olmak zorundadır.

Vedat UZUNER

2 Temmuz 2013

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen