Yazı
Yazar : Vedat UZUNER
315 Görüntülenme
Çözüme Ağlayanlar
Vedat UZUNER
Çözüme Ağlayanlar
Vedat UZUNER

Çocukluk zamanlarımda duyardım asala’nın diplomatlarımızı kahpe kurşunlarla, sinsi pusularla şehit ettiği haberlerini. Ne zamanki asala’nın görevi bitti, misyonu tamamlandı bu sefer ilk kahpe kurşun ve ilk baskın sesi Siirt’ten geldi. Arkasından başka bir yerden başka bir yere, başka bir haber. Nerdeyse her mahalleye, her eve bir ateş düştü haftada, ayda bir. Öyle vahşi öyle gözü dönmüş bir katliam başladı ki boyutunu anlatmaya kelimeler yetmez oldu. Nasıl anlatırdınız daha annesinin karnındayken yetim kalan çocukları? Nasıl anlatırdınız ertesi gün annesine kavuşmayı bekleyen delikanlının kahpe bir şarapnelle paramparça oluşunu. Nasıl anlatırdınız doğacak bebeğine kavuşmayı hayal ederken şehit olan Ali’leri, Cemil’leri, Mehmet’leri. Her merasimde kahrolsun dedik, şehitler ölmez diye haykırdık ama birer birer yıkıldı gencecik fidanlar. Bir, iki, üç, bin, beş bin, on bin ve daha binlercesi. Ana kuzusu delikanlılar, günahsızlar, nişanlılar, eşler, kardeşler, babalar.  Onları toprağı vasıta ederek Allah’a gönderirken biz birbirimize sarılıp ağladık. Dişlerimizi sıkarken dizlerimizi dövdük. Ellerimizi Allah’a açıp, ‘Ne olur bitsin’ diye yalvardık. Her merasimde, her mübarek gecede ‘Allahım bu belayı başımızdan def et diye yalvardık. Ama bitmedi bitemedi kimse bir şey yapmayınca, kimse elini taşın altına koymayınca bitmedi. ‘Heronları çekin, çok pkk’lı vuruluyor’ ifadesini duyarken kanımız dondu. Ya duyamadıklarımız? Ya sözde müttefiklerimiz; terör devleti abd ve diğer avrupa ülkeleri. Her fırsatta bize demokrasi ve insan hakları dersi verirken kendileri ülkemizdeki çıbanı senelerce kaşıdılar. Bir tane vatandaşının burnunun kanaması karşısında bütün insanlığı tehlikeye atacak hamlelerden kaçınmazken akan Türk (veya dünyanın başka bir yerinde başka bir halk) ve Müslüman kanı olunca seslerini çıkarmadılar. Şimdi ülkede akan kanı durdurmak amacıyla bütün siyasi geleceğini de riske atarak yola çıkmış bir siyasi irade var, Habur gibi bir tecrübe yaşanmışken hem de. Zamanında teröristbaşının hamisini muhatap alarak İtalya’da kaldığı villayı havaya uçuramayıp bu günkü malikânesine yerleştirenler, şimdi efendinin muhatap alındığını söylüyor. Nietzsche: ‘Öyle hasta insanlar vardır ki hastalıkları tedavi edilirse ölürler, çünkü hastalıkları sahip oldukları tek şeydir’, der. Ekmeğini korkudan çıkaranlar, memleket bir korkudan daha kurtulacak diye korkuyorlar, bundan sonra insanları neyle kendimize bağlayacağız diye. Bir takım milliyetçi hassasiyetleri anlamak elbette mümkün ama sırf bunlar üzerinden çözümsüzlüğe odaklanmak, vatansever milliyetçileri kendi çözümsüzlüğüne payanda yapmak hangi siyasi lügatte açıklamasını bulur merak ediyorum.

Vedat UZUNER

7 Mayıs 2013

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen