Kudretli Kalemler
Vedat UZUNER
Gür seller aktı hafta sonu yağan yağmurda. Önüne geleni sildi süpürdü, aldı götürdü.
Hafta içinde de istikrarlı bir güneş yoktu aslında, bir göründü, bir kayboldu. Sanki Vargit çiçekleri uzatmaları oynayan yaylacılara değil de güneşe veriyordu mesajını, artık gitme zamanın geldi diye.
Hafta içinde güz liforları arasından kendini göstererek mesaj veren Vargit çiçekleri dışında köşesinden mesaj verenler de vardı.
Ulusalcı medyamızın güçlü ve etkin kalemlerine taş çıkartacak, üslubu ve tespitleriyle yerelde kendilerine yazık ettiğine inandığım köşe sahipleri yine döktürdüler köşelerinde. Ara sıra saçma sapan benzetmelerle olaylara ‘özgün’ bakışlar getiren kudretli köşe yazarını taklit ettiği her cümlesinden belli olan bir zat-ı muhterem de arz-ı endam eyledi. Şiir gibi, akan su gibi bir solukta okunacak yazısında bazı tespit ve eleştirilerde bulundu. Yazıyı kesip sandığa koyun, üzerine biraz da as(e)finik serpin. Asla eskimez, güncelliğini kaybetmez. Sıkıldıkça, ihtiyaç duydukça alır okursunuz.
Güya okul müdürlüğü mülakatlarında Eğitim-Bir-Sen üyeleri kayırılıyormuş. Bu yüzden Milli Eğitim Müdürü istifa etmeliymiş. Bunu geçenlerde bir (s)özde sendika başkanı da söyledi. Bu sendika başkanı aslında kendisi istifa etmeli, üyelerinin mesleki gelişimleri adına bir adım atmadığı için. Müdürlük sınavı duyurusu yapıldığında Eğitim-Bir-Sen kadroları harıl harıl kitap hazırlarken, kurs düzenlerken, deneme sınavları yaparken siz ne yaptınız diye sormak lazım. Eğitim-Bir-Sen’in kitaplarından temin etmek için uğraşan, kurslarına, deneme sınavlarına katılan üyelerinizden hiç mi haberiniz yok, bu nasıl teşkilatçılık?
Basınımızın değerli temsilcisi, değerli köşe sahibi ağabeyimiz; Eğitim-Bir-Sen üyelerinin sınavlarda kollanmaya ihtiyacı yok. Yeter ki eşit şartlarda yarışma şansı bulsunlar. Siz hala, koltukların geçmişte il ya da ilçe başkanlıklarından giden listelerle dolduğunu sanıyorsunuz ya derdiniz ondan. Bir hikâyeyle bağlayalım:
Vaktiyle iki âmâ aynı tabaktan sarma yiyormuş. Biri diğerini sürekli uyarıyormuş aynı anda iki tane yeme diye. Bir, iki derken suçlanan kendini tutamamış ve arkadaşına çıkışarak sormuş. Sen de benim gibi körsün, aynı anda iki tane yediğimi nasıl görüyorsun. Adamın cevabı tam da bizimkilere göre. Görmüyorum ama ben öyle yapınca senin de aynısını yaptığına inanıyorum.
***
Kılık kıyafeti yazamadım, okul idareleri zaten anketlerini(!) yaptı. Haftaya belki bir paragraf karalar, düşüncelerimizi dile getiririz. Öğrenciyi kin ve ayrışmaya, kalkışmaya sevk etmekten tutuklanır mıyız bakalım.
***
Balıkesir Ayvalık’taki bir bayan öğretmene yapılan 28 Şubat ürünü saldırıyı kınıyorum. Kontrolü kaybetmekten korkanların son çırpınışlarına tanık oluyoruz.
