Çocuksuz Bayram
Vedat UZUNER
Dünya tarihinde çocuklarına bayram hediye eden tek ülkeyiz. 1929’dan itibaren kutladığımız, 1979’dan beri de Dünya Çocuklarını davet ettiğimiz bayramımızla övünüyor, gurur duyuyoruz. Nisan, ilkbaharın ortasındaki ay, biraz kırılgan, çocuklar gibi, havası da öyle. Özellikle bölgemizde 23 Nisanlarda hava soğuk olur ama eziyet soğukla sınırlı değil ki. Çocuklarımızı güya kendi bayramları için saatlerce ayakta tutuyor, soğukta bekletiyoruz. Protokole hoş görünme çabası içine girerek istediklerimizi yapamayan çocuklara kendi bayramlarını zehir ediyoruz. Günlerce süren provalarla yoruyor, perişan ediyoruz. Konuşması güzel olanları sunucu yapıyor, asıl fark edilmesi gerekenleri yine görmüyoruz. Görevlileri sahnenin arkasında zapturapt edip görevi olmayanları ‘dinle…’ diye azarlıyoruz. Hiçbirinin bir şey anlamadığını bile bile dakikalarca günün anlam ve önemini anlatıyoruz. Sınıfı süslemek gibi anlamsız bir yarışa çocukları da alet ediyoruz. Tahta sıralarına oturup burada saatlerce oturmanın ne demek olduğunu anlamak yerine onları yarım saatliğine yumuşacık koltuklarımızda oturtup kaldırıyoruz. Çocuklar bilmez bizler biliriz, biz onların büyükleriyiz. Çocuklar, bayramınız kutlu olsun.
Namazsız Kutlu Doğum,
Geçtiğimiz günlerde Kutlu Doğum Haftası’nı idrak ettik. 1989’dan beri resmi olarak yapılan kutlamalar son yıllarda daha çok dikkatimizi çekmeye başladı. Herhalde daha anlamına uygun ve daha dolu dolu kutlandığı için olsa gerek. Kim kutlamaya başladı, kim devam ettiriyor, kim sömürüyor gibi haset ve fesat kokan sorularla kutlamaların samimiyetine gölge düşürmeye çalışmak iyi niyetlilerin işi olmasa gerek. Elbette güzeli anlatmak için en güzel mesajlar verilmeli, en güzel etkinlikler yapılıp en güzel ilahiler okunmalı. Trabzon İl Milli Eğitim Müdürlüğünün oluşturduğu gençlik korosu da böyle yaptı geçtiğimiz Perşembe günü. Öncelikle emeği geçen herkesi, tek tek ismini sayma imkânım olmayan düzenleme komitesini, grup üyesi gül kokulu 140 tane pırıl pırıl çocuğu. Keşke saz heyetine fazlasıyla hak ettikleri çiçekler verilirken çocuklara da o günün anısına birer gül verilseydi. Programın başlama saati öncesinde akşam namazı kılınması gerekiyor. İnsanlar rahat yer bulabilmek ve zamanında yetişmek adına namaz kılmadan salona geliyor. Herhalde namaz kılacak bir mekân hazırlanmıştır, sonuçta Kutlu Doğum Programı’na gidiyoruz diye düşünüyorlar. Salonun farklı bölgelerinde onca boş alan, oda varken sırf bu gün için böyle bir hizmeti vermeye ihtiyaç duyulmamış. Garibim görevliler namaz kılanlara yol göstermek yerine engel olmaya çalışıyor. Gerekçe de yönetimin kendilerine kızacağı. Ben kendimi ihbar ediyorum: Balköpüğü rengi halı serilmiş, deri koltuklarla döşeli boş odanızda insanların namaz kılmalarına ön ayak oldum, gereğini yapınız.
