Kurtuluş Savaşı yıllarında ve sonrasında şehit verdiğimiz yüz binlerce gencimize selam olsun. Bağımsızlık mücadelemizin başlangıcı olarak kabul edilen Atatürk’ün Samsun’a ulaştığı 19 Mayıs’ı Gençlik Bayramı olarak kutlamaya başladık 20 Haziran 1938’de. Yani Atatürk hasta yatağındayken karar alındı. Çok sonraki darbeli yıllarımızda Kenan Evren tarafından ‘Atatürk ’ü Anma’ ifadesi de eklendi bayramın adına. Gençlerimizi, o günden beri bayram kutlamaya bırakmadık, çocuk bayramını çocuklara bırakmadığımız gibi.
Kendilerine bayram hediye ettiğimiz gençlerimizi nasıl yetiştiriyoruz? Daha beş yaşında okula ‘mecbur’ ediyoruz. Eğitim sistemimizin çıktısı olacak çocuklarımızı ‘yaş iken’ eğmeye bükmeye başlıyoruz da bükülü kalıyor zihinleri, bedenleri. Sonuç olarak elde ettiğimiz ürün beklentilere ne derece uygun oluyor? Bir imalathanede kuracağımız kalıp yanlış olduğunda çıktılara bakıp daha iyisi için kalıbı değiştirebilir, yeni kalıplar, yeni şablonlar elde edebiliriz. Hatalı çıktıları ya çöpe atar ya da yeniden kazanmak yoluyla işleyip değerlendirebiliriz. Peki, eğitim yoluyla elde ettiğimiz çıktının hatalı olması durumunda şablonu değiştirmek neye yarar?
‘Zorunlu’ olması sorunlu olan, ‘karma’ olması karmaşaya yol açan eğitim sisteminde zorunlu bir takım uygulamalarla sayısal verileri tutturmak ve nicel iyileşmeler sağlamak mümkün. Ancak Türkiye’nin nicel verilerle uğraşarak kendini aldatma zamanı çoktan gelip geçmiştir. Zorunlu kıyafet, zorunlu eğitim, zorunlu müzik, zorunlu şapka=Sorunlu Demokrasi. Sinan Çetin’in bir kısa filmine bakıyorum. Kolluk kuvvetleri bir sıra gecesini basarak, ‘şarklı’ havası veren Türkü söylemeyi yasaklar ve adını bile söyleyemedikleri Batılı sanatçıların eserlerinin çalınmasını isterler. Bağlamayla Mozart’ın Kırkıncı Senfonisi çalınır ama bu da sakıncalı bulunur. ‘Bağlamayla’ çalınmaktadır ve yeterince alafranga değildir. Bunun üzerine bir başka Avrupalı olan Beethoven çalması istenir saz ekibinden. Dokuzuncu senfoni ve ‘Kalenin Bedenleri’ uyumu karşısında kolluk kuvvetleri de dayanamaz ve ellerinde tüfeklerle oynamaya başlarlar.
Elimizdeki malzemeyle kalkınmak, gelişmek, büyümek, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak mümkün. Yeter ki içerde un, tuz, şeker, yağ varken helva yapmak için dışarda malzeme aramayalım. Yeter ki elimizdeki malzemeyi elimizdeki tariflerle harika ürünlere çevirmek varken bilmediğimiz yöntemlerle heba etmeyelim. Atiyi inşa etmek için atayı tanıtalım.
Bunun için kara tahtadan akıllı tahtaya, omurga düşmanı çantalardan teknoloji ürünü tabletlere geçiş önemli ama gençlerimizin beyinlerini nasıl dolduracağımız daha önemli. Düşünen, soran, araştıran bir gençlik midir istediğimiz yoksa her söyleneni ‘başüstüne’ mantığıyla kabul eden mi?
Çocuk ve gençlerimizi yetiştirecek öğretmenlerimizi yetiştirme yöntemlerimizi derhal gözden geçirmeli, öğretmenliğin toplumdaki saygınlığını nasıl yok ettiğimizi de ciddi şekilde değerlendirmeliyiz.
Gençlik büyük bir güç, etkili bir silah ama kullanmasını bilmez, elimizde patlatırsak tamir edilemez sonuçlar çıkabilir ortaya.
Vedat UZUNER
ÖĞRETMEN
REHBER ÖĞRETMENLERİ RAHAT BIRAKIN
SINAV SİSTEMLERİ ÜZERİNE
DAĞ FARE DOĞURDU
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
ALLAH ÇALIŞANA VERİYOR MÜSLÜMANLAR ÇALIŞMIYOR
HABER YAP İZİ KALSIN
15 TEMMUZ
Takvimden Yapraklar
Anlayarak Okuma-k
Çamur At Elin Kirlensin
Zor Okul: Trabzon
Zaman Değişti
Eyvah Reform Geliyor
Kudretli Kalemler
Sendikal Andisalay
Bismillah
SBS?siz olur mu?
Yazdan Yazı Çıkarmak
Gündem Dışı
Mısır
Çadır Tiyatrosu
Helvalar Tükenince?
Bosna-3
Bosna-2
Bosna-1
Sandık Her Şeydir Sandık
Şehri yaşanılmaz kılmak
Hayat Tarzıma Karışma
Bir Yılın Ardından
Her Yer Diriliş
Teşekkürler
Müflis Tüccar
Vekiller ve Sefiller
Çocuksuz Bayram
Otizm
Rotasyon
Samimiyet
İmzamıza Sahip Çıkıyoruz
İYİ TATİLLER
Seçim Okumaları
Çözüme Ağlayanlar
Yine Saldırı, Yine Şiddet
Yönetici Atama Yönetmeliği?ne
ÖĞRETMEN
“BİRİNCİ SINIFTA KARAKTER DERSİ”
EMEKLİ MAAŞLARI VE İKRAMİYELERİ
İFTİRANIN VE BİLGİSİZLİĞİN SINIRI YOK
KUDÜS, TÜRKİYE VE SİVİL TOPLUM
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ