Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut ÖZAL, bir açılışta kurdeleyi keserken ‘Bismillahirrahmanirrahim’ demişti. Ertesi gün çıkan Hürriyet’in manşeti de ‘Laik ülkenin cumhurbaşkanı açılışta Bismillah’ dedi şeklinde olmuştu. Allah razı olsun Hürriyet bizi o dönemlerde korumasa laiklik elden gidecek, İran olacaktık, laik Türkiye laik kalamayacaktı. İyi ki varsın Hürriyet. Herhalde artık Bismillah deme hürriyetine sahibiz ama Hürriyet sayesinde değil tabi. Artık okullar açıldı, çocuklara kısa gelen ama aslında uzun sayılabilecek bir yaz tatili bitti ve yeni maraton başladı.
Bu maratonda yarış cahillikle, bağnazlıkla, geri kalmışlıkla, çağdışılıkla, değerlerine, inançlarına, kültürüne, birikimine, kendini var eden her şeye yabancılaşmayla.
Böylesine zor bir yarışta yarışmacıları güçlü kılacak, ayakta tutacak dinamiklerin güçlü ve motive edici olması gerekir. Bu dinamikler, çocukların, ailelerin, öğretmenlerin, ülkenin koyacağı hedeflerdir. Bu dinamikler, öğretmene verilen değerdir, öğrenciyi adam yerine koymaktır, ülkenin geleceğini dert etmektir.
Bu dinamikler, yasalar ve yönetmeliklerdir. Milli Eğitim Bakanlığımız, genellikle son dakikalarda, okul açılmak üzereyken bir şeyleri değiştirmeye karar veriyor. Tam okul başlayacakken öğretmenlerin, velilerin ve öğrencilerin kafası karışıyor. Sorunsuz, dingin bir kafayla derslere, eğitim-öğretim faaliyetlerine odaklanması gereken eğitim paydaşları tartışmakla bir yere varamayacakları sorunları tartışıyor, zaman akıyor, tükeniyor. Bu yaz tatilinin son günlerinde ortaöğretim kurumları yönetmeliği değişti. Yönetmelikte ilk dikkat çeken nokta özürsüz devamsızlık gün sayısının 20’den 10’a düşürülmesi. Türkiye gerçeklerinde bu bana çok gerçekçi gelmedi. Elbette okul açıkken her gün okula gidilmeli. Bir çok bölgemizde ve özellikle kırsalda okula bir hafta geç başlanır. Okulun son günlerinde de genellikle birkaç gün okula gidilmez. Sınavlar bitmiş, karneler yazılmışken çocuklar okulda ne yapsın. Bunları devamsızlıktan saydığınızda zaten öğrenci devamsızlıktan kalır. Sınıf geçme puanının elliye çıkarılması da bir başka sorun. Bu durum, sınıfta kalmaların artmasına ve yığılmalara neden olacak. Ayrıca birinci dönem notu ne olursa olsun ikinci dönem notunun en az yetmiş olması mecburiyeti de gerçekçi değil. Zar zor 25-30 alan öğrenci ne olacak da yetmiş alacak? Rakamlarla oynarsak alır. Öyle de olacak. Yeni yönetmelikte gerçekçi olmayan bir başka nokta da teneffüslerin beş dakikayla sınırlı olması. Bu nasıl olacak merak ediyorum. Beş dakikada öğretmen mi dinlenecek, öğrenci mi? Bir sıra kantinde bir sıra lavaboda ve her şey beş dakikada bitecek. Beş dakikayı yeniden tanımlarsak olur.
Geçtiğimiz günlerde Eğitimde İyi Örnekler Paylaşımı için Trabzon’da bulunan ve gencecik yaşına (78) rağmen müthiş bir performansla Trabzon’daki eğitimcilerle doyumsuz bir paylaşım gerçekleştiren Aytaç AÇIKALIN’ın (Prof. Dr.) dediği gibi; ‘Her şey kâğıt üzerinde’ Yönetmelikler de.
Vedat UZUNER
ÖĞRETMEN
REHBER ÖĞRETMENLERİ RAHAT BIRAKIN
SINAV SİSTEMLERİ ÜZERİNE
DAĞ FARE DOĞURDU
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
ALLAH ÇALIŞANA VERİYOR MÜSLÜMANLAR ÇALIŞMIYOR
HABER YAP İZİ KALSIN
15 TEMMUZ
Takvimden Yapraklar
Anlayarak Okuma-k
Çamur At Elin Kirlensin
Zor Okul: Trabzon
Zaman Değişti
Eyvah Reform Geliyor
Kudretli Kalemler
Sendikal Andisalay
SBS?siz olur mu?
Yazdan Yazı Çıkarmak
Gündem Dışı
Mısır
Çadır Tiyatrosu
Helvalar Tükenince?
Bosna-3
Bosna-2
Bosna-1
Sandık Her Şeydir Sandık
Şehri yaşanılmaz kılmak
Hayat Tarzıma Karışma
Bir Yılın Ardından
Her Yer Diriliş
Teşekkürler
Müflis Tüccar
19 Mayıs
Vekiller ve Sefiller
Çocuksuz Bayram
Otizm
Rotasyon
Samimiyet
İmzamıza Sahip Çıkıyoruz
İYİ TATİLLER
Seçim Okumaları
Çözüme Ağlayanlar
Yine Saldırı, Yine Şiddet
Yönetici Atama Yönetmeliği?ne
ÖĞRETMEN
“BİRİNCİ SINIFTA KARAKTER DERSİ”
EMEKLİ MAAŞLARI VE İKRAMİYELERİ
İFTİRANIN VE BİLGİSİZLİĞİN SINIRI YOK
KUDÜS, TÜRKİYE VE SİVİL TOPLUM
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Destansı Yürüyüş, Umudun Zaferi, Birliğin Gücüyle Büyüyen Başarı Hikâyesi
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Re’sen Atama Hangi Aklın Kârı
Yükseköğretimi Dönüştüren Çağrı: Bir Kongrenin Ardından