Trabzon 1 Şubesi

Gürül Gürül Akıyoruz

Şubemiz Üniversite Temsilciliği Yönetimi Üniversite Çalışanlarıyla İkram Sofrası’nda bir araya geldi.

Toplantıya Üniversite Temsilcisi Dr. Hamdullah ÇUVALCI, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Trabzon Şube Başkanı Mehmet KARA, Hukuk Fak. Dekanı Prof. Dr. Osman PEHLİVAN, Müh. Fak. Dekanı Prof. Dr. Alemdar BAYRAKTAR, Gümüşhane Ü.Ed.Fak.Dekanı Prof. Dr. Muhammet Muhsin KALKIŞIM, Prof. Dr. Ahmet ULUSOY, Prof. Dr. İlhan DENİZ, Üniversite Yurt Müdürü Ali TARAKÇI, YurtKur Temsilcisi Eşref ÇAKIROĞLU, öğretim üyeleri ve çalışanlar katıldılar.

 

Toplantıda bir konuşma yapan Dr. Hamdullah ÇUVALCI şunları söyledi:

Değerli Basın Mensupları, Değerli Arkadaşlar,

 

Kuruluşumuzun 20. yılında üniversite temsilciliğimiz inşallah yakın zamanda şube olarak faaliyet göstermeye başlayacaktır. 15-20 arkadaşla bir araya geldiğimiz günlerden bu günlere geldik. Allahın izniyle bu günlere gelmemize vesile olan Trabzon yönetim kurulumuza teşekkür ediyorum. Küçük bir çeşme iken inşallah gürül gürül akan bir dere konumuna geldik. Bu konuda bundan sonra da desteğinizi bekliyoruz. İyi bir çıkış yakaladık bundan sonra daha da ivme kazanarak ilerlememize devam edeceğiz.

Sendikamız halkın iradesine, inançlara, farklı renklere saygıyı ilke edinmiştir. Farklılıklarımızı ayrılık değil, zenginlik olarak görmeyi benimsemiştir.

Bu anlayışla ülkemizde var olan çok kültürlülüğü ülkemizin avantajına çevirmek temel amaçlarımızdan biri ve en önemlisidir.

 

Değerli Basın Mensupları sizlerle ve katılımcı arkadaşlarımla üniversitelerimizde yaşanan sorunları paylaşmak istiyorum:

 

1) Üniversite sistemimiz aşırı merkeziyetçi bir konumda yapılandırılmıştır. 12 Eylül cuntası tarafından üniversiteleri kontrol altında tutma ve resmî ideolojiyi yeniden üretip öğrencilere nakletme fonksiyonlarını tahkim etme amacıyla kurulan YÖK, yükseköğretim sistemi üzerinde tam bir tahakküm kurmaya yetebilecek gücü elinde bulundurmaktadır.

2) Üniversiteler, toplumun en öncü kurumlarından biridir. Üniversite hocaları ve akademisyenler, devletin bütün kurumlarına eleman yetiştiren öncü ve öğretici, geliştirici ve doğruyu gösterici, rehberlik edici ve yönlendirici kişilerdir. Bilim ve kalem ehlidir İlmiye sınıfıdır. Kesinlikle yetersiz düzeyde ücretler söz konusudur. Üniversite öğretim üyelerine verilen ücret, kendileri ile aynı baremde olan yüksek hakimlerden, kadro karşılığı çalışan sözleşmeli personelden, rekabet kurumu çalışanlarından daha düşük düzeydedir.

3) 50/d kadrosunda doktorasını bitiren araştırma görevlilerine2 yıl daha görevine devam etmesi sağlanmalı. Bu süre içerisinde gerekli kriterleri sağlayanların atamaları yapılarak mağduriyetleri giderilmelidir.

4) Üniversite senatosu ve yönetim kurullarında sendika temsilcisi bulundurulmalıdır.

5) Üniversitelerde işletme idaresiyle akademik idare birbirinden ayrılmalı.

6) Öğrenci kontenjanı sayısı, YÖK tarafından değil de üniversiteye ait her bölümün fiziki imkânları, akademisyen sayısı, laboratuar alanı v.s. gibi faktörler göz önüne alınarak yine ilgili bölüm tarafından belirlenmelidir.

7) Rektör seçimleriyle ilgili kriterler, bütün üniversite çalışanlarını kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.

8) Öğretim üyelerinin üniversiteler arasındaki geçişlerine kolaylık getirilmelidir.

9) Özellikle yeni kurulan ve gelişmekte olan üniversitelerde akademik personele ödenen tazminatlardan üniversite idari personeli yararlanamamaktadır.

10) Üniversiteler özgür ve her tür fikrin açıklandığı yerler olmalı öğrencilere hiçbir şeklide baskı yapılmamalı, öğrenciler kılık kıyafetinde özgür ve serbest olmalı ve bu durum anayasal teminat altına alınmalı. 

11) Akademisyenlerin askerlik görevleri, asker öğretmen modeline benzer bir şekilde düzenlenmelidir.

 

       Kredi Yurtlar Kurumu Personelinin Sorunlarına da değinen Dr. Hamdullah ÇUVALCI  şöyle devam etti:

       Kurum yönetim memurları yüksek okul mezunu olmasına rağmen işgal ettikleri kadro 5. dereceden aşağı inememektedir.

       Gece hizmetleri statüsüne göre yurtlarda nöbet tutulmaktadır. Ancak  saati 1.1 TL. gibi çok cüzi bir mesai ücreti ödenmektedir.

       Unvanlı memurlar kurum lojmanlarından memuriyette kaldıkları müddetçe yararlanırken diğer memurların lojmanda kalma süresi beş yıl ile sınırlandırılmıştır. Bu durumun düzeltilmesi yoluna gidilmelidir.

       Kanun Hükmünde kararname (KHK) ile eşit işe eşit ücret verildiği belirtilmekte ancak memurların nöbeti olmadığı halde yurt memurlarının nöbet hizmeti vardır.

       KHK ile kurum personelinin yılda bir defaya mahsus almış oldukları 2 asgari ücret tutarındaki ikramiyeler kaldırılmış olup aynı statüde olan İş-Kur ve SGK’ da bu ikramiyeler ödenmektedir.

      Sağlık raporu ile güvenlik görevlisi olarak görev yapamayan personele kurumda herhangi bir iş verilmemektedir. Bu haksız uygulamaya bir an önce son verilmelidir.

 

Memur-Sen ve  Eğitim-Bir-Sen şube başkanımız Mehmet Kara da şunları söyledi.

Önemli süreçlerden geçtik, ülkemiz hak ettiği birlik be beraberlik konusunda hak ettiği süreci yaşamaya çalışıyor. Kurulduğumuz günden beri kavgacı bir yaklaşım asla takip etmedik. Her zaman önde olmayı ve birleştirici olmayı hedef edindik. Bu ülkenin sorununa yönelik milletten yana ve sivilleşmeden yana olmayı şiar edindik. Bu kapsamda 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa referandumuna sonuna kadar destek olduk. Ancak gelinen süreçte ülkenin en fazla kitap okumuş, dirsek çürütmüş meslek grubu olan öğretmenler ve öğretim üyelerinin mali durumları hiç de iç açıcı değildir.

Değerli dostlar, bundan sonraki süreçte inşallah bu nitelikli sayımız daha da artar ve daha geniş katılımlı bir toplantı gerçekleştiririz. Hepinize katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.

Toplantının sonunda üniversite çalışanlarının sorunları ve çözüm önerileri üzerinde istişareler yapıldı.