Yazı
Yazar : Dr. Mehmet OKUTAN
1097 Görüntülenme
ÖĞRETMEN MAAŞLARI
Dr. Mehmet OKUTAN

ÖĞRETMEN MAAŞLARI

Eğitim sisteminin en önemli unsuru kuşkusuz ki öğretmendir. Sistemin tartışıldığı her ortamda konunun öğretmene gelmesi artık sıradan bir iş haline gelmiştir. Öğretmenin temel unsur olarak kabul edildiği bir sistemde, öğretmenin kişisel ve mesleki gelişiminin de tartışılması doğaldır.

Son gelinen noktada öğretmenlere reva görülen maaşların, artık onları statüsü düşük bir konuma getirdiği anlaşılmaktadır. Türkiye toplumunda, mesleklerin statüsü maalesef ekonomik kazançlara göre belirlenmekte ve öğretmenlerin maaşları da statülerinin çok düşük olduğu izlenimi veren bir düzeyde olduğu görülmektedir. Özellikle son “Eşit işe eşit ücret” uygulaması sonrasında ortaya çıkan durumda, herkesin maaşında belirli bir düzelme ortaya çıkmış olmasına rağmen, maalesef öğretmenlerin maaşlarında herhangi bir düzelme ortaya çıkmamıştır. Bu durum da öğretmenlerin zaten düşük kabul edilen statülerini daha da aşağılara çekmiş görünmektedir.

Öğretmenlerin kalitesini artırmak gibi bir derdi olan yönetim, öncelikle öğretmenleri bu ekonomik eziklikten kurtarmalıdır. Aksi halde eğitim sistemi daha çok kalitesizliğe sürüklenecektir.

Belki öğretmenleri “Öğretmenlik kutsaldır!” sloganı ile bugüne kadar kandırabildik, ama günümüzde öğretmenler biliyor ki, hiçbir meslek kutsal değildir! Öyleyse öğretmenlerin ekonomik durumlarının yeniden düzenlenmesi ile ilgili tedbirlerin hemen alınması gerekir. Öğretmenleri sadece ekonomik durumlarını konuşan bir toplumda, eğitim adına düzelmelerin ortaya çıkmasını beklemek boşuna bir hayal olmaktan öteye gidemeyecektir. Öğretmenlerin ekonomik endişelerini ortadan kaldıracak bir uygulama yoksa, öğretmenlerin bu durumu tartışma konusu yapması kadar doğal bir şey olamaz. Öğretmenlere kaliteli iş yaptırabilmek için öncelikle onların maaş durumlarını tartışma konusu olmaktan çıkarmanız gerekir. Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Teşkilatındaki bürokratların maaşlarını yükseltirken, işin mutfağındaki öğretmenlerin maaşlarına dokunmazsanız, bunun adalet, eşitlik ve her şeyden önce “kul hakkı” ile ilgili yönünü nasıl açıklayabilirsiniz? Kul hakkına riayeti şiar edinmemiş yönetimlerin uzun ömürlü olmayacağını insanlık tarihinden biliyoruz. Merkez Teşkilatındaki bir bürokratın orada olma nedeni, mutfaktaki öğretmen, dolayısıyla öğrenci değil mi? Örgütsel başarıyı yükseltme peşinde iseniz, salt merkezdeki bürokratların maaşlarını düzelterek bunu gerçekleştiremezsiniz. İşin mutfağındaki öğretmenlerin maaş durumlarını da dikkate almak zorundasınız.

Eğitimciler özverilidirler, ancak onlar da insandırlar. İnsan olan öğretmenler de, başkaları gibi önemsenmek isterler. Herkesin maaş durumu iyileştirilirken, kendi maaş durumunun görmezden gelinmesi, öğretmenin kendisinin görmezden gelinmesi anlamına gelmektedir. Bu durum da, öğretmenlerin motivasyonunu düşürmüştür. Motivasyonu düşmüş bir öğretmenin, motivasyonu yüksek öğrenci yetiştirmesini beklemek gerçekçi bir tutum değildir.

Evet, öğretmenlerin maaşı, onların kalitesini etkileyen tek etken değildir. Ama öğretmenin maaşını sürekli tartışılır bir konumda bırakırsanız, öğretmenin öğretmenliğini tartışılır hale getirirsiniz. Hangi okula giderseniz gidin, bütün öğretmenlerin bir motivasyon düşüklüğünü yaşadığını beden dillerinden okuyacaksınız. En kısa zamanda bu işe kim el koyacaksa, el koymalı ve “kul hakkı” vebalinden kurtulmalıdır.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen