Mehmet Akif İNAN’ı Trabzon Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen olarak andık.
Kurucu genel başkanımız, ağabeyimiz, rehberimiz, şair, yazar, düşünce adamı, adanmışlığın sembolü Mehmet Akif İNAN’ı Trabzon Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen olarak andık.
Programımızda İlk olarak Eğitim-Bir-Sen Akçaabat temsilcisi Kemal KOCAMAN tarafından Kuran’ı Kerim okundu.
Daha sonra ‘Yiğitler’ ve ‘Mescid-i Aksa’ şiirleri Mehmet Akif İNAN’ın çok değer verdiği üniversite gençliğini temsilen kardeşimiz Salih BATTALTAŞ tarafından seslendirildi.
Eğitim-Bir-Sen il başkanı Mehmet KARA programımızda yaptığı konuşmada ‘Değerli kardeşlerim, ben sizlerle bir anımı paylaşmak istiyorum: 1993 yılında Samsun’da öğrenciyken Mehmet Akif İNAN merhum gelmişti. Kendisiyle o dönemde Samsun’da üç gün boyunda dolaştık çalışmalar yaptık. Bu çalışmalardan sonra kendisinden ‘Tenha Sözler’ isimli kitabını aldım. İki ten aldım bir tane kendime bir tane de o zaman gencecik bir delikanlı olan yeğenime. Ne gariptir ki yeğenim de bir sonra vefat etti. Allah her ikisine de rahmet eylesin.
Değerli arkadaşlar takip ettiyseniz genel merkezimizin sitesinde merhum başkanımızla ilgili bir bölüm paylaşılmıştı. Bizim söyleyeceğimiz farklı bir şey yok ben buradaki bir kısım bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Akif İnan, yalnızca kalemiyle değil, parasıyla, zamanıyla, bütün gücü ve enerjisiyle bir ‘sürekli hareketlilik ruhu’ içinde yaşamış; sindirilmiş ve hak arama fikrinden uzaklaştırılmış tepkisiz bir toplumdan, ‘ben varım, hakkımı çiğnetmem’ diyebilen bir topluma geçiş için öncelikle sendikal örgütlenmenin gerekliliğine dikkat çekmiştir.
Şiir kitaplarıyla, fikir eserleriyle, yazılarıyla ve kurucusu olduğu Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen ile kozasını ören İnan, gerçek bir ‘muallim’ olarak çok sayıda talebe yetiştirmiş, 1960’lardan vefatına kadar süren bir fikir mücadelesinin içinde olmuştur. İnan, hep hayatın içinde olmuş, eyleme ve aksiyona verdiği önemi, “her eylem yeniden diriltir beni” diyerek ortaya koymuştur.
O, İslam Âlemi’nin dertleriyle dertlenmiş “Kudüs Şairi”ydi. Fikir ve düşünce yazılarını kaleme alırken, değerlerimizden beslenerek, kültür ve medeniyetimizin yeniden inşası ve hayat bulması için çalışmıştır. Şiiri de davasının emrine vermiş, tasavvurlarını insanlarla ve milletle paylaşmak için çırpınmıştır.
Üniversite öğrencisi kıymetli kardeşimizin seslendirdiği ‘Mescid-i Aksa’ şiiri de bunu gösteriyor zaten.
Kıymetli kardeşlerim, Akif İnan, sendikal anlayışını “isteriz” veya “istemezük” sığlığına hapsetmemiştir. Sendikacılığının merkezinde üretim ve adalet ilkeleri birlikte yer almıştır. Birlikte üretelim, pastayı birlikte büyütelim ve ortaya çıkan katma değeri adil paylaşalım yaklaşımı içinde olmuştur. Akif İnan, bu yaklaşımla, kamu görevlilerine toplu sözleşme ve grev hakkı verilmesini istiyordu.
Sendikacılıkta çok ciddi hedefler koyan Akif İnan için son derece önemli olan toplu sözleşme ve grev hakkına ulaşma noktasında, 2010 final bir yıl oldu. İnan’ın koyduğu hedefe, Anayasa Değişikliği Paketi’ne girmesini sağladığımız toplu sözleşme hakkının 12 Eylül 2010’da yapılan referandumda yüzde 58 oyla kabul edilmesiyle ulaştık.
Bu duygularla, kökü ezele, dalları ebede uzanan bir misyonu bizlere miras bırakan Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan’ı bir kez daha rahmetle ve şükranla anıyoruz.
Programımıza, Memur-Sen il başkanı Mehmet KAZANCI da katılarak bir konuşma yaptı. Birim başkanlarından Diyanet-Sen il başkanı Hasan ÇAKIR, Kültür-Memur-Sen il başkanı Yahya SAKA ile, Eğitim-Bir-Sen il asıl ve yedek yönetiminden arkadaşlarımız da katılımcılar arasındaydı katıldı.
