28 ŞUBAT'TAN 2023'E
28 ŞUBAT'TAN 2023'E TÜRKİYE'NİN DEMOKRASİ SERÜVENİ
28 Şubat Postmodern darbesinin 17. yıl dönümü nedeniyle düzenlediğimiz konferansımız üyelerimiz ve vatandaşlarımızın katılımıyla gerçekleşti. Konferansa Ak Parti Trabzon Milletvekili, eski Bayındırlık Bakanı Faruk Nafiz Özak'ta katılarak bir konuşma yaptı.
Şube başkanımız Mehmet Kara konuşmasında darbe süreçlerinin inanan insanlar üzerinde bıraktığı etkilerden söz etti. Bu süreci en acı şekilde yaşayanların genelde kendi üyelerimiz ya da yakınları olduğunu söyledi. Kara bu gün geldiğimiz süreçte darbe dönemlerinden kalan bir çok kalıntının temizlendiğini, özgürlüklerin önünün açıldıını söyledi.
Konferansta beğenilen bir sunum yapan Avukat Şeref Malkoç ise 28 Şubat'ın dışında diğer darbe ve demokrasi dışı yaklaşım ve uygulamaların ülke insanına kaybettiklerini örnekleriyle açıkladı. Ülkemizde sadece 28 Şubat'ın ekonomik maliyetinin 381 milyar dolar olduğunu belirtti. O dönemde inanılmaz derecede vurgun ve talanlar yaşandı. Millet inancı ve giyiminden dolayı sıkıntı çekip ikna odalarına tıkılırken bir yandan da bankalar hortumlandı.
İnsanlar isimlerinden dolayı devletin belli kademelerine gelemedi. İşin ehli olup olmamasına, becerisi olup olmamasına bakılmadı. Komutanların bir kısmı kendi görev alanlarının dışına çıkarak başbakanı hedef aldı, bazıları başbakana hakaret etti, küfretti. Bufün yaşadığımız olayların neredeyse tamanı rahmetli Adnan Menderes zamanında, rahmetli Necmettin Erbakan zamanında yaşandı. Şimdi, günümüzde de Recep Tayyip Erdoğan zamanında hepimizin gözü önünde yaşanıyor. Oynanan oyunlara, planlara dikkat ederseniz sadece isimlerin değiştiğini, planın ve hedefin değişmediğini görürsünüz. Hedef güçlü bir Türkiye'nin olmamasıdır. Güçlü bir Türkiye'nin ezilen, sömürülen, hor görülen halkların umudu olacağını bilen küresel sermeye ki bu sermaye sadece para değil aynı zamanda siyaset sermayesidir buna müsade etmek istemedi.
bu gün yaşadığımız 17 Aralık süreci 28 Şubat'tan daha farklı bir süreç değildir. Bu gün yaşananlar da yolsuzluk kılıfı giydirilmiş bir darbe operasyonudur. Bu nedenle önümüzde yaşanacak süreçler her zamankinden daha önemlidir. Bundan sonra da bir takım provakasyonlara girişilmesi ihtimali yüksektir. Hedef uzun adamın şahsında Türkiye'dir. Türkiye'nin kalkınması güçlenmesi ve üreten bir ülke olmasıdır. Ama milletimizin basireti artık bu tür oyunlara fırsat vermemektedir.
Artık halk kendi iradesiyle teşkil eden hükümete ve sorunların üzerine cesaretle giden başbakanına sahip çıkmaktadır. Bu anlamda Memur-Sen ailesi ve Eğitim-Bir-Sen'e bu güne kadar yaşanan demokratik süreçlere verdiği destekten dolayı tebrik ediyorum, kendilerine teşekkür ediyorum.
Özellikle 8 Ekim 2013'te Sayın Başbakanımız tarafından açıklanan demokrasi paketinde yer alan baş örtüsü düzenlemesinin mimarı olarak 12 milyon 300 bin imza topayan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen'i özellikle ntebrik ediyorum.
